Kazım TURAN, Çiçeği burnunda CHP'den seçilmiş, militan denilecek kadar partisine düşkün bir Belediye Başkanıydı. Ören ise şirin bir Belediyesi olab ilçeydi. Tek dertleri Termik santralin Örenden kaldırılarak, baca küllerinden kurtulmaktı.Bu konuda olağan üstü çabalar sarf ederek, toplantılar düzenleyerek, devlere karşı savaş açtı.Bodrumlu gönüllüler, ALLAH rahmet eylesin, Bodrumlu gönüllülerin başkanı çevre konusunda Kazım TURAN'ı sınırsız desteklediler. Gençti kanı kaynıyordu, çok çabuk dolduruşa geldi, tabi onun bu aktivitesi hükümetin canını sıkıyordu. Bir sabah kalktı ki belediye elden gitmiş Ören belde yapılmıştı. Şimdi diyecek siniz ki YASA, KANUN, YÖNETMELİK bunların hepsi minarenin kılıfıydı. 

Tabi o sıralar biz Muğlanın, denizi, denize dayalı ekonomi ve yatırımlarıyla fazlasıyla ilgileniyorduk. Birgün telefon ettim, Kazım bey bana balık ısmarlar mısın dedim, elbette abi başım gözüm üzerine dedi. Hakikaten güzel bir mekanda bize güzel bir balık ısmarladı. Bu arada kendisine Örenin deniz konusundaki stratejik yatırımları hakkında geniş ve detaylı bilgi verdim. Çok saf ve temiz kalpliydi çoğunu kabul etti.Ören de bir yat imalat tersanesi, Yat limanı kurmaya prensipte karar verrdik.

Ancak, partisi bu konuda Kazımla aynı fikirde değildi. Giderek Kazım TURAN'ı partiden dışlamaya başladılar. O güzel beyin bir çok sağlık nedeninide yanına alarak, Kazımı partiden uzaklaştırdılar. Kazımın başlattığı bu işin dışına ittiler. Bana göre CHP bu projeye ve Kazıma sahip çıkmayarak, tarihi bir hata işlemiştir.Bilahare biz yolumuza devam ederek, Kazım olmadan bu projeyi gerçekleştirdik. Aşağıdaki yazıyı bir sitem olarak, kayda geçiyorum.

MUĞLA CHP’DE DEPREM…

Muğlanın en istikrarlı CHP belediyesi yıllardır başkan Kazım Turan’ın Belediye Başkanı olduğu Ören’dir. 22 Eylül 2008 Günü saat 10.00 da tüm meclis üyeleri belde teşkilatı ve parti üyeleri ile birlikte CHP’den istifa etmiştir. Eski ve kadim dostum Kazım Turan hep birlikte birşeyler yapmak istediğim candan, bozulmamış bir Muğlalıydı. Şaka yollu takılırdım başkan sana CHP’de hayat hakkı tanımazlar gel seni AK Partiye alalım diye.

Başkan Kazım Turan’a ilgimin yıllara dayanan bir hatırası da vardır. Ören’e termik santrali yapılmasın diye Örenlileri kışkırtan rahmetli dostum Saynur Gelendost yine Rahmetli Turgut Özalın önünden yaka paça götürülürken ona sarılıp sahip çıkan bir Kazım Turan Profili hep belleğimde kalmıştır. Serde ANAP’lılık var ama gönlüm de de bu iki insanın mücadelesi. O gün hem duygusal olarak hemde fiziken onlar ile partim arasında kalmış ve erimiştim. O günden sonra bu iki insana hep gönlümde sevgi ve saygı besledim.

Yine olaylı yıllar başladı başkan Kazım Turan görevden alındı hep birlikte onu koruduk. Biz ANAP’lı o CHP’li ne önemi vardı? Birgün sordum Kazım başkan nedir bu senin başına gelenler diye? diye, gözlerinden süzülen iki damla yaşı içine akıttı ve şöyle cevap verdi “ Muzaffer abi her şeyin ilki beni bulur, her ilkinde faturası ağırdır” Ne dersin başkan bu faturayı ödeyebilecek gücün var mı? Şu anda Sarıkamış’tayım ve saat gecenin ikisi. Yine seni sevdiğimi hissettim. Bir gün Rahmetli Adnan kahveci bana sordu kardeşim siyasete öyle bir asılıyorsun ki görende seni bakan falan olacak sanır. Daha senin bir yere aday olduğunu görmedim. Aday olacaksın diye zannedip sana yapılan bu saldırılara niye katlanıyor sonra da aday olmuyorsun? Diye sordu. Ona şu cevabı verdim, bu siyasi partiler yasası ve bu seçim kanunu ile davulcular ile zurnacılar pirim yapar bu yapıda bize yer yok.

Kazım başkan bu CHP’de sana yer yoktu ki! Ama sen çok geç anladın bunu. CHP’nin sana ihtiyacı olmayabilir ama Örenin var…

Muzaffer Ergöz